5237 SAYILI TCK VE 5326 SAYILI KABAHATLER KANUNU
Yasak alanlarda sigara içmek suç değil kabahattır. |
Bu yazıda suç ve kabahat kavramlarına ve bunların düzenlendiği iki temel kanun olan TCK ve Kabahatler Kanunundaki düzenlemelere değinilecektir. Bu sayede suç ve kabahat oluşturan fiillerin ayrımının nasıl yapılacağı, bunlara uygulanacak kuralların neler olduğu ve bu iki hukuki kurum arasındaki temel farklılıkların neler olduğu anlaşılmış olacaktır.
Suç ve Kabahat Ayrımı
Hayvan severler hayvana işkencenin daha büyük bir haksızlık olduğunu düşündükleri için bu fiilin kabahat olarak değil de suç olarak düzenlenmesini istiyorlar. |
Suç ve kabahatlere ilişkin karar alma süreçleri, kararlara karşı gidilecek kanun yolları, kararların infazının farklılaştırılması ve bunların iki ayrı kanunda düzenlenmesi tamamen hukuk politikasıyla ilgilidir. Mülga 765 sayılı TCK'da olan cürüm-kabahat ayrımı terkedilmiş yeni TCK’da kabahatler dışında sadece suç oluşturan fiiller düzenlenmiştir. Kabahatler ise 5326 sayılı Kabahatler Kanununda düzenlenmiştir.
“Dar anlamda suç” olarak da nitelendirilen “suçlar” karşılığında yaptırım olarak “ceza” müeyyideleri öngörülmüştür. Suçlara karşılık verilecek para cezası “adli para cezası” olarak adlandırılır ve ayrıca sadece suçların karşılığında hapis cezası vardır.
Sadece suçların müeyyidesi hapis cezasıdır. |
“Geniş anlamda suç” olarak da nitelendirilebilecek “kabahatler” karşılığında yaptırım olarak “idari yaptırım” müeyyideleri öngörülmüştür. Kabahatlere karşılık verilecek para ödeme yaptırımı “idari para cezası” olarak adlandırılır.
Suçlara ilişkin karar alma süreçleri ve kararlara karşı gidilecek kanun yolları 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununda düzenlenmişken kabahatlere ilişkin karar alma süreçleri, bunlara ilişkin gidilecek kanun yolları ve kararların infazı Kabahatler Kanununda düzenlenmiştir. Ayrıca nasıl bütün suçlar sadece Ceza Kanununda düzenlenmemiş başka kanunlarda da düzenlenmiş ise aynı şekilde Kabahatler Kanunu dışındaki başka kanunlarda da düzenlenmiş kabahatlerin olduğunu belirtmek gerekir.
TCK ve Kabahatler Kanunundaki düzenlemelerde suçlar ve kabahatlere ilişkin farklılıklar
1) Kanunilik İlkesi Açısından Farklılıklar
2) Zaman Bakımından Uygulama Açısından Farklılıklar
Zaman bakımından uygulamadaki 5237 sayılı TCK ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu arasındaki farklılık kabahatin tamamlandığı anın belirlenmesi meselesi ile ilgilidir. TCK'da fiilin neticesinin gerçekleştiği an, suçun tamamlandığı an kabul edilir. Kabahatler Kanunu ise bunun aksine neticenin gerçekleştiği anı değil hareketin gerçekleştiği anı kabahatin tamamlandığı an olarak kabul etmiştir.
3) Kast ve Taksir Açısından Farklılık
4) Sorumluluk Açısından Farklılıklar
5) Teşebbüs Açısından Farklılıklar
6) İştirak Açısından Farklılıklar
Bir diğer farklılık Kabahatler Kanunu bağlılık kuralını kabul etmemiştir. TCK'da özgü suçu işleyen ve özel faillik niteliğini taşıyan kişiye iştirak eden kişiler için normalde o fiil suç oluşturmazken kanun bağlılık kuralı ile TCK m.40 da bu kişileri de azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutmuştur. Kabahatler Kanununa göre ise bu durumda iştirakçiler de özel faillik niteliğini taşımasalarda fail olarak idari para cezasına çarptırılırlar.
Son olarak Kabahatler Kanunu m. 14/4 deki durumdan bahsetmek gerekir. Bu fıkraya göre ise fiil fail için özgü suç, iştirakçiler için kabahat oluşturuyorsa iştirakçiler suça iştirak hükümlerine göre sorumlu tutulacaklardır.
7) İçtima Açısından Farklılıklar
Kabahatler Kanunu m.15/2 de TCK'da düzenlenmiş zincirleme suç hükmünün aksine bir düzenleme getirmiştir. Normalde TCK'ya göre bir kişiye karşı bir suçun farklı zamanlarda birden fazla kez işlenmesi durumunda(zincirleme suç) ve bir hareketle birden fazla kişiye karşı aynı suçu işlemesi durumlarında*2 faile ağırlaştırılmış tek bir ceza verilir. Kabahatler Kanununa göre ise aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde ağırlaştırılmış tek bir idari para cezası değil her kabahat için ayrı ayrı idari para cezaları uygulanacaktır.
Bir fiillin hem suç oluşturması hem de kabahat oluşturması durumunda ise m.15/3 e göre suçtan yaptırım uygulanamadığı sürece sadece kabahatten dolayı yaptırım uygulanır. Yani suçtan dolayı herhangi bir nedenden dolayı ceza uygulanamazsa kabahatten dolayı yaptırım uygulanabilecektir.
AV. TURAN ÖZKAYA
*1 Fikri içtima, bir fiille birden fazla farklı suçun işlenmiş olması durumudur buna doktrinde farklı neviden fikri içtima diyenlerde vardır.
*2 Bir hareketle birden fazla kişiye karşı aynı suçun işlenmesi haline aynı neviden fikri içtima diyenler de vardır.
0 yorum:
Yorum Gönder